İçeriğe geç

Tanık olan kişiye ne sorulur ?

Tanık Olan Kişiye Ne Sorulur? Psikolojinin Derinliklerinden Bir Bakış

Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamaya çalışırken sıkça karşılaştığım bir durum vardır: Bir olayın tanığı olan kişiyle konuşmak. Tanıklık, yalnızca bir olayı “görmek” değildir; o olayı zihinde, duyguda ve sosyal bağlamda “yaşamak” anlamına gelir. Peki, bir tanığa gerçekten ne sormalıyız? Bu sorunun yanıtı sadece hukuki değil, aynı zamanda psikolojik bir derinliğe sahiptir.

Bilişsel Psikoloji Perspektifinden: Hafızanın Kırılgan Doğası

Bir olaya tanık olan kişi, gerçekte ne kadarını hatırlar? Hafıza dediğimiz şey, kameraya kaydedilmiş sabit bir görüntü değildir; aksine, sürekli yeniden yazılan, duygular ve beklentilerle şekillenen bir anlatıdır. Bu nedenle tanıklara yöneltilen sorular, onların bilişsel süreçlerini etkiler.

Yanlış yönlendirilmiş sorular (“O adam kırmızı montluydu, değil mi?” gibi) tanığın zihninde olmayan bir detayı var edebilir. Bu duruma psikolojide “yanlış anı oluşturma” (false memory) denir. O yüzden doğru soru, açık ve tarafsız olmalıdır: “Adamın montunu hatırlıyor musunuz?”

Bilişsel psikoloji bize şunu öğretir: Tanığın hafızası bir gerçek değil, bir yorumdur. Bu nedenle bir tanığın verdiği bilgiler, yalnızca gördüklerini değil, gördüklerini nasıl anlamlandırdığını da yansıtır.

Duygusal Psikoloji Perspektifinden: Tanıklığın Yükü

Tanık olmak çoğu zaman pasif bir deneyim değildir. Özellikle travmatik bir olaya tanık olmak, bireyin duygusal dengesini sarsabilir. Tanıklık, korku, suçluluk, öfke veya utanç gibi yoğun duyguları tetikleyebilir.

Bir tanığa soru sormak yalnızca bilgi almak değil, aynı zamanda onun duygusal dünyasına dokunmaktır. Bu noktada empati en önemli araçtır. “Bu olayı anlatmak sizin için zor mu?” gibi bir soru, tanığın duygusal güvenliğini gözetirken, aynı zamanda onun içsel deneyimine alan açar.

Psikolojik açıdan, tanıklık travması denilen bir kavram vardır. Kişi olayı yaşamamış olsa da, olaya tanık olarak zihinsel bir “ikincil travma” yaşayabilir. Bu durum, özellikle şiddet, kaza ya da ölüm gibi olaylarda sık görülür. Dolayısıyla, tanıklığın psikolojik etkileri yalnızca hafızayla değil, duygusal dayanıklılıkla da ilgilidir.

Sosyal Psikoloji Perspektifinden: Toplumun Tanığa Etkisi

Tanık yalnız değildir. Onun anlatısı, toplumun beklentileri, medyanın dili ve çevresinin tepkileriyle şekillenir. İnsanlar, sosyal onay alma veya dışlanmaktan kaçınma isteğiyle, olayları bilinçsizce farklı biçimlerde anlatabilir.

Bir tanığın “herkes öyle söylüyor” demesi, kendi gözlemini ikinci plana itebilir. Bu, grup etkisi veya “uyma davranışı” olarak adlandırılır. Sosyal psikolojiye göre, bireyler çoğu zaman doğruyu söylemekten çok, kabul görmek isterler.

Bu nedenle, tanığa yöneltilecek sorular yalnızca “ne gördün?” değil, aynı zamanda “bu konuda ne hissettin?”, “başkalarıyla bu olayı konuştun mu?” gibi sosyal etkileşim boyutunu da içermelidir. Çünkü tanığın anlatısı, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir üründür.

Tanıklık Sorgusunda Psikolojik Denge

Bir tanığa soru sormak, bilgi toplamanın ötesinde bir sanattır. Soruların biçimi, sesi ve sırası tanığın zihinsel süreçlerini doğrudan etkiler. Bu nedenle, psikolojik farkındalıkla yaklaşmak gerekir.

– Tarafsızlık: Sorular yönlendirici olmamalıdır.

– Empati: Tanığın duygusal güvenliği korunmalıdır.

– Sabır: Zihin, travmatik anıları parça parça hatırlar; acele edilmemelidir.

– Saygı: Her tanıklık, bir insanın içsel hikâyesidir.

Bu noktada tanıklık, bir sorgudan çok bir anlama yolculuğuna dönüşür. Tanık, yalnızca dışsal bir gözlemci değil; aynı zamanda kendi iç dünyasının da tanığıdır.

Sonuç: Tanıklığın Aynasında İnsan

“Tanık olan kişiye ne sorulur?” sorusu aslında şu anlama gelir: Bir insanın gördüğüyle hissettiği arasındaki ince çizgiyi nasıl anlayabiliriz? Psikolojinin üç boyutu—bilişsel, duygusal ve sosyal—bize bu çizginin dinamik olduğunu öğretir.

Tanıklık, bir olayın hikâyesi kadar, insan zihninin karmaşık doğasının da hikâyesidir. Her tanık, hem olayı hem kendini anlatır. Bu yüzden tanığa sorulacak en derin soru belki de şudur:

“O anı hatırladığında, sen kimdin?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort deneme bonusu
Sitemap
ilbet girişvdcasino yeni girişilbet yeni girişwww.betexper.xyz/